Bugün Internet Computer Protocol blok zincirini tanıyıp Hello World örneğiyle bu merkeziyetsiz geliştirme ortamına ilk adımımızı...
Güz Döneminden Kısa Kısa..
Kemal İKİZOĞLUMerhaba arkadaşlar..
Eğitim öğretim yılının güz dönemi bitti sayılır.. Şu sabırsızlıkla beklediğimiz tatilde artık geldi sayılır.Kimilerimiz belkide benim gibi tatilin tadını çıkartmaya başlamışlardır.Her nedense bu dönem benim için çok çabuk geçti.Hiç zamanın farkına varamadan ,zamanın su gibi akıp gittiği bir anı yaşadım..
Bu sene farklı bakış açısına sahip , sosyal bir hocamız Öğretim İlke ve Yöntemleri dersine girdi.O hocamın dersinde sürekli 2. ya da 3 .sıralara oturur , turuncu not defterimle sürekli ağzından çıkan her sözü not alırdım.. Dersin nasıl geçtiğini bilmiyordum.Şu an bu dersten ne öğrendiniz diye soracak olursanız size tam bir yanıt veremeyebilirim .. Ama bu zamana kadar dersime giren kaliteli ve gerçek bir eğitimci olan en iyi hocalarımdan biriydi.. Aslında bazı şeylerin farkına varmamıza , bazı şeyleri görmemize , iyi bir birey , kaliteli insan olmanın ne demek olduğunu hissettirdi.. Belkide dönem boyunca anlatacağı konular , ilkeler de bundan ibaretti .. 🙂
Programlama Dilleri dersimizde Delphi diline giriş yaptık.Giriş ama ne girişti.. Embarcadero adında bir şirket programı geliştirmesini üstlenmiş.Biz o geliştiricinin hazırlamış olduğu programını kullandık. İyi ki geliştirmişler , çünkü o dili kullanımını öğrenmekten vazgeçtim , bazen yazılan doğru komutları bile hatalı olarak algılıyordu.Söyle bir örnek olmuştu hatta:
+Şenol hata verdi program..
– Hata mı .. Çalıştır gitsin ..
+Olum hata verecek tekrar!
-Çalıştır olum..
+Nasıl birşey bu , gerçekten de çalıştı 🙂
Bu şekilde dersimizi bitirdik..Dönem boyunca paradox veritabanını kullanarak; Table , Query yöntemleriyle veritabanı bağlantılarını öğrendik.Pek araç kullanımını öğrenmedim.Sık kullandığım belli araçlar vardı zaten. En sık olarak radiobutton kullanırdık. Buton , label , text, radiobutton.. 🙂
Dönem sonunda ödev verildi. Ödev şu şekildeydi.Programlama dili ve uygulama program içerisinden konular dağıtıldı.O konuyu word belgesine konu anlatımını , powerpointte slaytını hazırlayacak ; anlatım ve uygulama örnekleri video kaydına sesli bir şekilde alınacaktı.Herkese konular dağıtılmıştı. Ödevimi gördüğümde çok şaşırmıştım.Listede herkesin ödevi tamamen 3-4 günde bitecek şekilde kısaydı.Bizimkisi destan gibiydi. SQL Veritabanı ve İnterbase Veritabanı.. İlk önce sevindim , bilmediğim bir konu üzerinde almıştım ödevimi.
Ödevi yaptıkça içerisinden ayrıntı çıkıyordu , bitiyor dedikçe daha da artıyordu..SQL’i kolaylıkla halletmiştik.İnterbase için eski sürüm uygulamaları kurduk , olmadı , çalışmadı . Aksadı.. Ama nihayet sonunda bitirebildik! O kadar çok sıkılmıştım ki , normal bir zamanda uğraşsaydım eminim bu kadar sıkıntı çekmezdim bir şeyi öğrenmek için ..
Materyal Tasarımı diye bir dersimiz vardı ki ne dersti!Profesör kendi dersinde kendi eğitim modelini uyguluyordu.Çok farklı birşeydi bu.. Ders anlatıldıktan sonra ders sonunda 50 soruluk test uygulardı.Ve her hafta bir ödev verirdi.Her hafta ödevi ister ve her ders anlatımından sonra tekrar test yapardı..
İl Tanıtımı , Grup Tanıtımı , Kapalı Alan Video Çekimi , Açık Alan Video Çekimi , Kampanya Videosu , 25 Kartonluk sunu ödevi , Maket Ödevi , 25 Kartonluk sunu ödevi .. diye devam ediyor.
En çok maket ve karton ödevlerinde sıkılmıştık.Hiçbir işe yaramıyor , sadece ders sunusunda kullanıldıktan sonra değeri kalmıyordu..
Tam ödevlerimizi teslim etmiştik ki finaller geldi.. O bir haftalık boşlukta kendime gelememiştim. 2 haftalık final haftası geldi .. İlk hafta finalleri bitirdik.Bir rahatlama gelmişti ki ikinci haftaya 1 finalimiz kalmıştı.Onada paşalar gibi çalıştık.. Ve nitekim bir başarılı bir şekilde bitirdik..
Dönem içerisinde sadece okul hayatı yoktu , salı ve perşembe günleri kursa devam ediyordum.Ev hayatı ise bambaşka.. Sıkıntıların karşısında hayatın zorluklarını öğreniyorsunuz , mücadele etmeyi öğreniyorsunuz.. Her öğrencinin üniversite hayatı boyunca kesinlikle bir ev hayatında yaşamalı .. Bir Ankara Gezimiz vardı ki ne geziydi.. Bir Abant pikniğimiz vardı ki ne piknikti.. 🙂
Şimdilik anlatacaklarım bu kadar.. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere ..
Hoşçakalın.. 🙂
Son Yorumlar..