Teknoloji ve Hayata dair günceler

Son Yazılar


Kategoriler


Son Yorumlar..


Hangi İçerik Üreticilerini Takip Ediyorsunuz?

Kemal İKİZOĞLUKemal İKİZOĞLU

Herkese merhaba,

İçinde bulunduğumuz zaman diliminde merak ettiğimiz her şeyi yapay zeka uygulamalarına sorar, yanıtları bu uygulamalarda arar olduk. Bu A uygulaması, B uygulaması olsun fark etmiyor. Her gün yeni bir uygulama çıkıyor ve hemen o uygulamaya kayıt olup onu kullanmaya başlıyoruz. Tabi ardı arkası kesilmeyen yeni yapay zeka destekli servislerden bahsetmiyorum bile..

Bu uygulamaların her şeyi bildiğini düşünüp bunlar üzerinden bilgi sahibi olmaya çalıştığımız kuşkusuz bir gerçek. Bunun öncesinde yapay zeka uygulamalarına sorduğumuz bu sorularımızı Google üzerinden araştırır ve karşımıza çıkan milyonlarca sayfa içerisinde sadece 4-5 sayfaya göz atarak ilgili bilgiyi bulmaya çalışıyorduk. Şimdi bir yapay zeka aracına sorup direk net yanıt almaya, o işi tamamlamaya çalışıyoruz. Peki bu uygulamalar nereden besleniyor, neler yapıyor bunu hiç düşündünüz mü?

İçerik Üreticiler

Kullanıcıların internette yaptığı bir arama sonrası karşısına çıkan sayfalarda hızlıca dolaştığı tüm içerikler aslında ciddi bir emek ve zamanın ürünü. Bu sayfalarda 1 dakika altında geçirilen zaman için belki günlerce yapılmış araştırma, deneme, teyit etme durumu söz konusu. O an kendinize ayıracağınız zamanı çalışmanıza, podcastinize, blog yazınıza ayırıyor ve daha kaliteli bir katkı sunmaya çalışıyorsunuz. Okuyuculara, takip eden kişiler ya da bu sorunla karşılaşıldığında doğru çözümü bulabilmek adına daha doyurucu içerikler hazırlayabilmek için çaba gösteriyorsunuz. Maddi olarak bir gelir modeliniz varsa ayrı fakat kendinizden götürdüğünüz gibi ücretsiz gerçekleştiriyorsunuz. Bu zor ve zaman alıcı sürecin sonunda bu alanda çalışma yapan ve bunu paylaşabilen kişi sayısı gün geçtikçe azalıyor. Üreticiler aslında interneti besleyen, gelişmesine yardımcı olan, ileriki gelişmelere kapı aralayan önemli bir kaynaktır. Bu kaynaklar, bu kişiler yapay zeka uygulamalarında anonimleşiyor.

Google Aramaları

Google’ın çalışma mantığı oldukça açık ve nettir. İnternette oluşturulmuş web sayfalarını tarayıp kendi indeksine alır. Kullanıcılar bir arama yaptığında arama kelimelerine göre konu ile ilgili hızlı sonuçları ekrana yansıtır. Bilgide bir değişiklik yapmaz ve içerik üretilmiş sayfaları kullanıcıyla buluşturur. Bu sayede hem içerik üreticileri daha fazla kişiye ulaşmış olur hem de kullanıcılar ilgili konuyla ilgili içerik üreticilerini keşfetmiş olurlar.

Yapay Zeka Uygulamaları

Yapay zeka uygulamaları makine öğrenimi sayesinde eğitilmiş yapay sinir ağları üzerinden bir öğrenme gerçekleştiriyor. Bu eğitim küçük bir çocuğa alfabeyi, temel ihtiyaçlarını karşılayacak en basit düzeyden başlar gibi adım adım öğretiliyor. Bir bardak resmini tanıyabilmesi için en az 40 – 60 arası farklı bakış açısından çekilmiş aynı bardak fotoğrafıyla bu işi gerçekleştirebiliyorsunuz. Düşünün milyonlarca, trilyonlarca nesne var ve bunu nasıl hızlıca öğretebiliriz. Kelime bazlı uygulamalar için kaynak basit. Ansiklopediler, kitaplar, yazılı tüm kaynaklar, internetteki yazılmış tüm içerikler birer kaynak olarak kullanılacaktır. Fakat tüm bu bilgiler izinli, izinsiz fark etmeksizin kullanıma karışarak bilgiler anonimleşmeye başladı.

Uygulamaların bu hızlı öğrenme sürecinde öğrenme kaynağı kullanılan bu ansiklopedileri yazan kişiler, bu içerikleri oluşturan kişiler daha genel tabiriyle üreticiler olmasaydı bu yapay zeka nasıl öğrenecekti? Bu insanlık tarihi boyunca yazıya geçirilmiş, kayıt alınmış tüm içeriklerin her biri aslında bir emeğin, bir çabanın, bir fedakarlığın ürünleri..

Sosyal Medya Uygulamaları

Hepimiz sosyal medya uygulamalarından en az 5 tanesini kullanıyoruzdur. Twitter, Whatsapp, Instagram, Telegram, Facebook diye saymaya başladığımızda zaten 5 tane oldu bile! Bu uygulamalar içerisinde bilgiye ulaşmaya çalıştığınızda sürekli dolaşımda olan anlamsız, kirli ve reklam içerikli bilgilerle karşılaşmaktasınız. Neden zamanımızın değerli olduğu noktada bunlarla karşılaşmak durumundayız?

Twitter’ın 140 karakterli kısa ve öz metin içeren özelliği, hashtag kullanımı en çok sevdiğim iki özelliğiydi. Bu kadar bot, reklam, sahte bilgi burada bulunmuyordu. Gündemi takip edebileceğimiz “Trend Topic” özelliği de hızlı bilgilendirme alanıydı. Amacının dışında kullanım, kutuplaştırma, insanları agresifçe belirli alanlara yönlendirmeye dair karşılaştığım twitler gerçekten takip ettiğim insanlara, içerik üreticilerine ulaşamamaya başladığımı gözlemledim. Bir bilgiye ulaşmak için 10 boş bilgiyle karşılaşmaya başladık. 10 boş bilgi sonrası istenen bilgiye ulaşmanızın da bir garantisi yok. Diğer mecralarda da durum hemen hemen aynı.

Bu bahsettiğim tüm durumlar aslında kaliteli içerik üreticilerinin ürettikleri içeriklerle şekilleniyor, anlamlı hale geliyor. Bilgiye, gerçekliğe ulaşmayı başarabilmek için akışın dışına çıkıp kontrolü ele almak gerekiyor. Bunun için de biraz emek vermek gerekiyor. 🙂

Peki ne yapmalıyız?

Kaliteli içerik üreten, içeriklerini takip ettiğiniz kişileri rastgele akışta karşınıza çıkmasını beklemeyin. Çünkü algoritmalar sizi sürekli olarak eğlenceye, tarafınızı seçebileceğiniz süreçlere yönlendiriyor olacak. Bu size oldukça zaman kaybettirecek. Burada yapacağınız en güzel şey hangi konuda kimleri takip ettiğinizi bilmek olacaktır. Peki bunun için ne yapmalıyız?

Hepimiz birer tüketici haline geldiğimizde belki o zaman üretmenin ne demek olduğunun farkına varacağız.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle..

Eğitim ve teknoloji haberlerini, ilginç ve önemli bilgileri, kendimi geliştirdiğim alanlardaki öğrendiğim tecrübelerimi blogumda paylaşıyorum. Öğrenmekten ve paylaşmaktan zevk alıyorum.İnandığım bir şey var ki istisnalar hariç, hiçbir şey imkansız değildir. Mucizeler için zaman gerekir! Bu benim yaşam felsefem.

Yorumlar 0
İlk yorumu yazmak ister misin?