Bugün Internet Computer Protocol blok zincirini tanıyıp Hello World örneğiyle bu merkeziyetsiz geliştirme ortamına ilk adımımızı...
Teknofest Ardından Gözlemlerim..
Kemal İKİZOĞLUMerhaba sevgili okuyucum..
Ülkemizde büyük çapta hazırlanmış insanları Anadolu’nun herhangi bir yerinden kaldırıp buraya getirecek kadar hayatımızda belli başlı etkinlikler olmuştur. Şöyle bir düşünüp bu etkinliklerin neler olduğunu düşündüğümde şüphesiz aklıma CeBIT gelir.
Bilişim ve Teknoloji fuarına her sene düzenli katılmaya özen gösterir, yeni teknolojileri deneyimlemeye çalışırdım. Dünyanın her yerinden önemli şirketlerin çalışmalarını görebilmek bir de günün anısı olarak yukarıda hem Tüyap hem de CeBIT yazısı önünde fotoğraf çektirmek güzel şeylerdi. Fakat son yıllarda ilginin azalmasından kaynaklı olarak 2000 yılından beri devam eden fuar 2016 yılında son buldu. Bknz. CeBIT ile ilgi otoshow gibi farklı alanlarda devam etse de günümüzde bu ilgiyi tekrar en üst noktalara taşıyacak bir etkinlik ise TEKNOFEST oldu.
İlk kez geçen sene 2018 yılında İstanbul Havalimanı’nda yapılan bu etkinlik o kadar büyük bir ilgi gördü ki bir blog yazısı yazarak sizlere deneyimlerimi anlatmıştım. Bknz. Bu sene ikincisi gerçekleşti ve yine gidemeyenler ve okumak isteyenler için bir deneyim yazısı yazıyorum.
Teknofest 2019 – Atatürk Havalimanı
2019 Teknofest duyuru yazısını paylaştığımda Pazar günü gideceğime dair bir planlamam vardı. Fakat beklemeye dayanamadım ve kameramı aldığım gibi havalimanının yolunu tuttum. Güzergahımda metro ile havalimanına varmak vardı. İstanbul trafiği her zamanki gibi felç olmuşken metrobüs rahatlığıyla araçları sollaya sollaya gidiyorduk. İçimden kaç kez iyiki dediğimi hatırlayamıyorum trafiği gördükçe.. Zeytinburnu istasyonuna geldiğimde camdan gördüğüm Rusya Akroteam gösterisiydi. Uçağın havada asılı kalışı, tırmanış ve dalış manevraları etkileyiciydi. Şirinevler’de metroya aktarma yapacakken turnikelerden Atatürk havalimanı yönünde yolcu girişi engellenmişti. Yenikapı yönündeki turnikelerden şans eseri geçmişken yolumuza devam ettik. Perona indiğimizde sanki metro arızalandı ve yolcuları perona indirip gitmiş gibi bir kalabalık vardı. Turnikeleri tutmalarının sebebini anlamıştık. İzdihamı önlemeye çalışıyorlardı.
Metro geldi ve bir şekilde binerek yolumuza devam etmeye başladık. Hava limanına geldiğimizde üst kata çıktık. Sağ tarafa dönerek geniş bir koridordan gitmek varken dar bir koridordan alana ulaşma çabalarımıza bir yenisi eklenmişti.
İnsanlar dip dibe ilerlemeye çalışırken bir de gidiş geliş aynı koridordan olunca bu manzara karşısında gelenlerden bazıları dönüyorum demeye başladılar. Oraya gidip görmeliydik, hedefimizden şaşmak yoktu ve devam ettik.
Tam ışığı gördük derken saunaya girmiş gibi bir ter banyosu yaptıktan sonra hafif rüzgarlı havayla şok etkisini yüzümüzde hissettik. Daracık alandan milyonları geçirmeye çalışılması da nedir dedim ve yolumuza devam ettik. Hızlıca ilerleme bizi heyecanlandırmıştı buraya kadarmış sıkışıklık demiştik.
Meğersem daha gelmemişiz, yürümeye devam ediyoruz. Burası köprüden son çıkışı geçmiş gitmek var dönmek yok dediğimiz yerdi. Dönmek isteyenler dönemedi. Devam ettik. Belki 40 belki 45 dk bu şekilde izdiham boyutunda bir kalabalık vardı.
Bir önceki etkinlikte de aynı sorunlar vardı. Burada gördük ki ulaşım konusunda TEKNOFEST sınıfta kaldı. Bu kadar reklam, ziyaretçi rekoru kırma hedefleri evet güzel hedefler ama insanlara bu kadar işkence çektirerek turnikelere ulaştırmak böyle büyük bir organizasyonda olmaması gereken bir durum olarak görüyorum. Cumartesi geldiğimiz halde durum buysa Pazar günü bu insanlar nasıl ziyaret edecek bunu düşünemiyordum. Pazar günü Metro İstanbul’un açıklamasıyla öğrendim ki Metro seferlerinde izdihamdan dolayı güvenlik önlemiyle seferler durdurulmuş. Bu plansızlığı umarım 3.organizasyonda çözebilirler.
Turnikelerden geçtikten sonra biraz daha yürüdük ve festival alanına çok şükür ulaşabildik. Ne kadar izdihamdan geçsek de hedefimizden şaşmadığımız için mutlu olmuştuk. =)
THK’nın paraşüt platformu gözümüze ilişen ilk etkinliklerden biriydi. Sabah sıra için ismini yazdıranlar teker teker deneyimliyordu. Bu sene yeni katılan etkinliklerden biriydi.
Etkinliğe yeni katılanların arasında Antonov 178 Rus kargo uçağı da bulunmaktaydı. Cüsseli ve estetik tasarıma sahip uçağın görüntüsü görenleri etkiliyordu.
Türk Hava Kuvvetlerine ait kargo uçağına bakıyorken Türk Yıldızlarının gösterisi başlamıştı. Ne kadar hızlı davranmaya çalışsam da Yıldız’larımızın bu güzel pozunu kaçırmadan çekebildim.
Beni heyecanlandıran bir güzel anlardan bir tanesi.. Farklı firmaların da çalışmalarını sergilemesi ve onları da inceleme şansına sahip olabilmemiz gerçekten çok güzel oluyordu.
İlk uçan araba konseptli bir ürün olan CEZERİ de ziyaretçilerin yoğunluk gösterdiği araçlardan bir tanesiydi.
Teknofest’te birbirinden farklı İHA’lar görebilmek insanı mutlu hissettiriyor. Sanayimiz teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmeye başladığını görebilmek bir nebze treni yakalamaya çalıştığımızın göstergesidir. Günümüz teknolojisine her alanda yatırımların gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulasak da plansızlık ve vizyonsuzluk bizi bambaşka noktalara sürükledi.
Neden mi böyle söylüyorum..
Gördüğünüz Kara Taaruz helikopteri 6 aylık bir süreçte geliştirilip prototipi hazırlanmış. İri cüsseli bu canavarı yapacak ne kadar çok yetişmiş mühendisimiz var bizim. Ne kadar yazılımcı insan kaynağımız var.
Bu genç nüfusa bir ses verilse, imkan verilse daha neler yapacak. Daha neler gerçekleştirilecek. “Ne ekersen onu biçersin” atasözümüzü çok severim. Kısa ve öz anlatıyor aslında durumu..
Bu festivalin yeni üyelerinden biri de bu ATAK-2 taaruz helikopteriydi.. Bknz.
Bayraktar TB2 İHA sonrası geliştirilen AKINCI İHA da görülmeye değerdi..
Rus yapımı SUV uçaklarını göremesek, büyük festival alanının tamamını dolaşamasak da bu güzel etkinliği güneş batarken tatlı yorgun bitirmemiz günümüzün en güzel anılarından biriydi.
Dileğim, ülkemizde bu etkinliklerin sıkça yapılıp öğrencileri, gençleri ve yetişmiş insan kaynağını projelere, etkinliklere katarak her alanda hızlı ivme kazanıp milli gücümüzü üst noktalara çıkartabilmek..
Unutmadan söylemek istiyorum, bu yazıyı TEKNOFEST ekibinden bir üye, bir yönetici ya da ilgili herhangi bir kişi okuyorsa onlara diyeceğim şudur:
Ellerinize, emeğinize sağlık, böyle büyük bir organizasyonu gerçekleştirebilmek hiç kolay değil. Fakat, şu ulaşım konusunu gerçekten çözelim. İnsanlar bu kadar telef olmasın.
Nice güzel etkinliklerde buluşmak dileğiyle..
Son Yorumlar..