Bugün sizlerle Bitcoin'le birlikte geliştirilmeye başlanan blok zinciri ağlarını ve bunların getirdiği yenilikleri inceliyor...
Son Sınıfın Son Çilesi : Staj Dosyalarımız Tamam!
Kemal İKİZOĞLUMerhaba Arkadaşlar..
Her zaman ne kadar sona yaklaşırsak yaklaşalım hep sona doğru bize geçmemiz gereken en ağır şartlar , en ağır seviyeler , en aşmakta zorlanılan yollar verilir. Artık bu kadar seviyeye kadar geldin. Bunlar senin için yapmakta hiç zorluk çekmeyeceğin adımlar , çerez niyetine halledebileceğin işlerdir.. Sıkıntısı mı olur bir stajın diye söylenir öğretmen tarafından.. Ama öğrenci tarafından çok farklı şekilde yorumlanabilir..
Hayatımızda her zaman bireysel farklılıklar karşımıza çıkacaktır..
Öncelikle bahsetmem gereken, yeni keşfettiğim bilgileri size aktarmak istiyorum. Aktardıklarım, birebir yaşanmış ve çilesi çekilmiş bilgilerdir.
Bugün harika günlerden bir tanesini daha yaşamaktayım.. Bir yandan da bir boşluk içerisindeyim. Her Pazartesi ve Salı günleri okuluma gider ve harika geçen stajımı tamamlarken bugün her zamanki alıştığım hazırlığı yapmadığım için bir boşlukta hissettim kendimi.. Sonuçta stajım bitmişti. Dönemin başından bu ana kadar gittiğim zaman dilimi içerisinde bize verilen bir yönergeye bakılarak bazı belgeler hazırlamamızı istediler.. Bu belgeler 7 – 8 etkinlikten oluşan , okulda gözlemlerimiz ve öğretmenlik uygulamalarıyla ilgili belgelerdi.. Sınav yapmak , bunları analiz edip sonuçlarını yorumlamak , rubrik değerlendirmeler, ders planları , gözlemleri , derslere yönelik dönemsel ve ders değerlendirmeleri , akran değerlendirmelerini içeren belgeler bunlar..
Herşey çok güzel ama bizim işlerimizde bir karışıklık olmazsa o iş hakkıyla gitmemiş sayılıyor.. Bir eksiklik hissediliyor. Birilerinin durumu hemen karıştırmaları gerekiyor.. Biliyorum, detaycılık ya da üstünkörülük yapabiliyoruz zaman zaman .. Ama bazı durumlarda da sürü psikolojisi moduna geçiyoruz..
En son şöyle bir paragraf yazmıştım :
Yönergeler boş yere çıkartılmaz. Eğer bir yönerge yapılmış ve herkese dağıtılmissa herkesin ona uymasi beklenir. İstenen tüm kriterler orada belirtilir. Yönergede eksik bilgiler varsa, her öğretmen kendine göre kriter belirtmek isterse bu bilgileri her şeyden önce yönerge yayımlanması sonrası belirtmesi gerekir.. Aksi takdirde her seferinde kriterleri sormak için gelen öğrencilerine hepsini anlatamam, diye bir söz öğrenciye sarfetmemelidirler..Herkese farklı söylenip hiç bir kaynağı olmayan bir bilgi için öğrenci sorumlu tutulması neye ve kime göre değerlendirme yapılacaktır..
Bu yapılanlarların yanında adil olmayı ve hak edilen değerlendirmenin yapılabilmesinden nasıl söz edebiliriz?
Durumu size söyle izah edeceğim..
Dönemin başında okullarımız belli olduktan sonra herkes staja gitmeye başladı. Bununla birlikte okul danışman hocaları aynı içerikleri kendi isimleriyle SABİS Bilgi Sisteminde yayınladılar. İçerikte bir değişiklik yok , herkesin aynıydı. Çünkü bölüm kararı ile çıkartılmış ve bu sene bir değişikliğe uğramış ( Bu değişim iyi bir değişim.. 300 – 500 sayfa hazırlanırken şimdi fazlalıklar çıkartıldı ve 20 sayfaya düşürüldü ) herkesten aynı dosyaları hazırlamaları için tek bir yönerge tüm staj öğrencilerine dağıtıldı. Bu çok güzel bir değişimdi. İlk kez biz hazırlayacaktık. Geçen yıllardan hazırlanan örnekleri incelesek de onlar gibi olmayacaktı. Onlar gereksiz ne varsa tüm dosyaları toparlayacak bir yönergeye sahiptiler. Bunları hazırlamak ise tam bir işkenceymiş onlar için.. Şimdi daha iyi anlayabiliyorum.. Öğretmenlik ilkeleri , yönetmelikleri , kararları , yıllık planları , kulupler vs vs.. Bir öğrenciye verilebilecek en büyük ceza gibi görünüyor gözümde.. Bu sene biz çok daha iyiyiz. Bunu her anlamda farkedebiliyorduk.Dönem yavaş yavaş günlerini eritmeye başlamıştı. Ta ki şu iki hafta öncesine kadar..
Bizim danışman hocamız bize bir staj ile ilgili açıklama yapmadı. Sadece yönergeyi verdi ve yönerge içerisinde 30 Aralık saat 16:00 savunmamız olduğunu öğrendik. Diğer hocalar bu konuda daha da yardımcı olup öğrencileriyle iletişim kurduklarını görüyorduk. Herkes kendi belgelerini hazırlarken herkesin danışman hocalarımız farklı ama yönergelerimizin hepsi aynıydı. Hocalardan kime sorarsak soralım hepsinin vereceği yanıt aynı olur diye düşünüyorduk ki öyle olmadı.. Her hoca kendi zihninde düşündüğü belgeyi öğrencilerden istedi. Gördüğüm her arkadaşım bir yönergede yazan durum için birbirini tutmayan farklı ifadeler söylemeye başladılar. Biz de yanlış mı hazırlıyoruz, biz mi yanlış biliyoruz diye hep çelişkiye düşüyorduk. Her seferinde hocaların yanına gidip soruyordu arkadaşım.. Yanlış olanı düzeltiyor , yeni öğrendiğimiz bilgileri kontrol ettiriyorduk sorarak.. Durum öyle bir boyuta geldi ki iş yönergeden çıktı.. Yani yönerge harici herşeyi bilir , öğrenir duruma geldik. Bugün belgeyi hazırlıyoruz ama yarın bir başka ilgisiz birşey eklemek zorunda kalmışız. Herkes eklemiş ve eklenip eklenilmeyeceği meçhul.. Onu da eklemek zorunda kalıyoruz. Bir gün bir bakmışız analizlerimiz yanlış , tekrardan onları düzeltmeye başlıyoruz. Biri çıkıyor soruyor hocaya bunu da eklemelimiyiz , hoca ekleyin onuda..
Bunların dışında en ilginç olanı da kazanımları hocalara beğendirmememiz.. Ders planı hazırlamak zor iştir. Ders planını hazırlayıp hocaya onay almaya gidiyorsunuz ve hoca beğenmiyor. Olmamış diyor.. Tekrar uğraşıyorsunuz ve tekrar götürüyorsunuz. Hoca yine olmamış diyor. Bu sefer o hocanın yanında bir başka hocaya soruyorsunuz ve o ben bunu kabul ederim diyor. Şimdi hangisi haklı , hangisi doğru ?
Günler gitgide azaldıkça bu gibi birçok durumla karşılaştık. Öyle bir kasıntı ve stres basan durumlar oluştu ki boşyere öğrencinin hocalara soru sormak için gidip yeni birşey öğrenerek raporlara ekleme derdine düştüğünü ve bunu kulaktan kulağa yayıp herkesin duymasını sağlıyor. Zaten bir kere duyuldu mu yapılmadan bırakılmıyor . Öğrenci arasında hastalık gibi bir durum olmuştu.. Ders planları olmayan öğrencilerin notlarını kıracağını söylemiş hoca.. Bunu fakülte kararı yapıp tüm hocaların bunu uygulamalarını istiyorlardı.. Böyle birşeye ne gerek vardı .. Eğer sen öğretmen olduysan ve bu planların hazırlanmasını doğru bir şekilde öğrettiysen sadece öğrenciyi olmamış diyiip geri göndermekten ziyade onu bu yaptığı hatayı düzeltmek ve yapabilmesi için geliştirmeye çalışmak en doğrusu olmaz mı ? Bilmiyorum belkide bu paragrafta anlattığım böyle birşey yok.. Bu da asparagas bir haber olabilir.. Ama doğru olan birşey var ki planları kabul olmayan birçok arkadaşım oldu..
Bende böyle her seferinde yeni bir gereksiz bilgiye , hocaların böyle sessizce kendilerini üstten görmelerine karşılık bir durumda üstte yer alan paragrafı yazdım. Eğer bir yönerge varsa o yönergeye herkes uymalıdır. Yoksa neden boş yere yönerge çıkartılsın ? Her hocanın kendine ait kriteri olsaydı bunu nasıl öğrenciler bilebilecekti ? Her hoca farklı düşünüyor, farklı kriterlere tabi tutuyordu öğrencilerini , neden her hoca kendi kriterlerini yayımlamadı ? İsterken ya da reddederken reddedecek bir kriter değeri yoktu. Kendince reddediyordu. Bunu öğrenci bilmiyordu. Neden yayınlamadılar kendilerine has kriterleri ? Sonrasında da kulaktan dolma bilgiler meydanda öğrenciyi boş yere sıkıntıya sokuyor. Öğrencilerde kasıtlı yapıyordu bunu aslında.. Bilmiyorum ama öyle yapan öğrenci de vardır belkide..
Bu durumu engellemek adına Facebook üzerinden bir grup kurdum. Birçok kişiyi içine ekledim. Danışmlan hocalarda içerisine ekledim. Duyurular yaptım. Ama kimse oraya bir sözcük bile yazmadı. Hiçkimse yazmadı ama ortalık öyle bir karışıyordu ki yalnızca ağız ve kulaklar çalışıyordu.. Eğer kimse yazmıyorsa herkes biliyor ve bilgiye gerek yok diye düşündüm. Öylece bıraktım grubu..
Bazı arkadaşlarımın raporlarını gördüm, öyle özençsizce yapılmıştı ki belge toplamayı geçtim bu 4. yıla kadar nasıl gelebildin dedirtecek durumdaydı.. Öğrenciyi ne kadar sıkarsak öğretmen öğrenci o kadar saçmalamaya başlar. Bu arkadaşlar işi tamamen hafife almış , “Verecek zaten en iyi notu kasmaya gerek yok!” demeye başlamışlar bile önceden.. Bir de tam olarak eksiksiz yapan arkadaşlarım var. Çile çekip hazırlamış ama ikisi de aynı notu aldı..
Bir de , anlamadığım bir nokta.. Diğer sözel bölümler neden bilgisayar çıktısı teslim ederken ; biz BÖTE bölümü el yazısı ile dosyalarımızı teslim ettik ? Geriye dönmeye yönelik bir etkinlik miydi bu ? Ya da 4 yıldır yazı yazmayı unuttunuz , tekrar hatırlatalım mı demek istediniz ? Saçmalığın alasını yaptık.. El yazısı zorunluluğu ne anlama gelir bilmiyorum ama biz hala bu şekilde dosya hazırladıkça israfa devam diyebiliriz.. O dosyalar incelenmedi ama o kadar sayfa bir kereliğine ziyan oldu.. Ne gerek vardı bu şekilde yapmaya ? Ne güzel bir yazı editörü kullanarak bu raporumuzu hazırlasaydık ? Böylece daha ilgili, daha istekli ve israf yapmadan hazırlayabilirdik.. Ama hala inatla başlıkları , giriş ve formları el yazısı ile doldurmaya devam ediyorduk..
Savunma gününe kadar eklemediğimiz belge kalmadı.. Savunmaya gittik . Artık ne sorulacak , ne olacak diye beklerken bir imza attık ve çıktık.. Düşündük de o kadar stres, kendimize eziyetimiz bu ne içindi ? Ne için hazırladık , nasıl değerlendirildik ?
Bu arada savunmada bir hoca her sayfadan bir soru soruyordu.. Ben yalnızca bir tane gördüm. Bilmiyorum kaç tane vardı ama diyeceğim şu ki görünen köy kılavuz istemez ..
Öğretmenlik Uygulaması ve Okul Deneyimi dersimiz AA gelecek ..
Her öğretmen kötü diye bir şey de yok.. Hakkıyla yapan hocalarım da oldu.. Böyle durumlarda kendini belli ediyor öyle öğretmenlerim.. Gerçekten bir şey başaracak, bir yere gelmesini istediğim hocalarım var; onları daha iyi yerlerde görebilmeyi çok istiyorum..
Bir dönemin daha sonuna geldik.. Yeni eziyetler , yeni işkenceler..
Finallerimizde görüşmek üzere..
Son Yorumlar..