Bugün Internet Computer Protocol blok zincirini tanıyıp Hello World örneğiyle bu merkeziyetsiz geliştirme ortamına ilk adımımızı...
Finallerin bitimi ve İstanbul Yolculuğumuz..
Kemal İKİZOĞLU
23 – 28 Mayıs Aralığı ..
Merhaba arkadaşlar ;
Artık eskisi gibi günü gününe ya da zaman aralığı sabit olarak yazmaya çalışsam da birşeyler benim aksatmamı sağlıyor.. Eskiden çok severdim yeni bir konu eklemeyi , birşeyler paylaşmayı .. Suan da seviyorum ama kaliteli birşeyler paylaşmak gerçekten de zahmetli ve uğraşıtırıcı oluyor.Sanırım en son final arası bir yazi yazmıştım.Üzerinden neredeyse 2-3 hafta geçti ve bu haftalar içerisinde çok güzel anılarım oldu..
Yavaş yavaş yazmaya başlamalıydım.En son tarih finalinde kalmıştım.O günden sonra IETC konferansı için İstanbul’a gidecektik.Ama ne yazık ki ingilizce finalimin 13:30 da başlaması sebebiyle okul ekibi ile değil de tren yolculuğu ile gitmek zorunda kalacağız..Tarih finali geçtikten sonra hemen hazırlıklara başladım.Çünkü İstanbul’dan dönüş yaptığımda yurtta kimse kalmamış olacaktı.Valizlerimi alıp memlekete doğru yola çıkacağım.O gün nasıl geçti bir ben bir de oda arkadaşım biliyor.. İngilizce finaline çalışmalıydım ama içimdeki heyecan calışmamı o kadar etkiliyordu ki buna engel olamıyordum.
Ertesi gün geldi çattı. Finale girmiştim.İlk vizemdeki gibi bir performansım yoktu.Hep kalıplaşmış müfredatın kurbanı olmuşuz.. Aklımda kalıplaşmış cevaplar sayesinde birşeyler yaptım.Hemen yolcuğumuza başladık..Hendek’ten Sakarya’ya ;oradan da gara geçtik.Bileti alıp trene geçtik.. Son finallerin bitmesinden sonra tren o kadar kalabalıktı ki size bunu tarif edemem.. Velhasıl kelam ilk defa tren yolcuğulunda yaşadığım bir anımı aktarmak istiyorum.Daha önce bir arkadaşımla birlikte tren yolculuğu yapmıştık İstanbul’a..Suan yanımda daha önce hiç tren ile yolculuk yapmamış bir arkadaşımla yolculuk yapıyoruz.
Sakarya İstanbul arası tren yolculuğu yapmayan varsa kesinlikle haatta yapması gereken listesine alması gerektiğini düşünüyorum..Öyle yerlerden geçiyor ki bazen hayatında hiç göremeyeceğin bakış açısını sunabiliyor, bazen zamandan kayıp sağlasa da birşeyler kaybetmenizi önlüyor.. Hiç bir göl kenarında seyreden bir yolculuk yaptınız mı ? Hayatımda ilk defa bu tadı yaşadım.. 🙂
İstanbul’a vardığımızda asıl macera aslında o zaman başlıyordu.. Bu aralar çekim yaptığım kameram bana yetmez olmuştu.Bende bir çıkar yolu arıyordum ki yaz için çalışıp kamerayı alacağım diye kesin bakıyorum.. Arkadaşım o Haydarpaşa Garı’nı gördüğünde etkilenerek her gördüğü yeri fotoğraf çekiyordu..Benden onu fotoğraf çekmemi istiyordu.İlk iki fotoğraftan sonra bir grup öğrenci arkamızdan dolanarak gara giriyordu.Onları görünce sanki beynimden vurulmuşa döndüm.Neden soracak olursanız hepsinin elinde Nikon D90 profesyonel fotoğraf makinesi vardı.Taş çatlasın ilkokul 5’e giden ilköğretim öğrencileriydi.. Ve almak istediğim bir makine idi.Çok acayip bir duyguya kapıldım ve bütün İstanbul maceram boyunca kameramı çıkartıp fotoğraf çekmedim.. Daha sonra farkına varabildim ki fotoğraf çekmek kamerada bitmiyordu.Kamerayı kullanan kişinin tecrübesine , pratikliğine ve bakış açısına daha fazla ihtiyacı vardı..Sonra keşke böyle birşey yapmasaydım diyesim geldi ama hiç olmazsa arkadaşımın çektiği fotoğrafları alacağım :)Onlar benim için anı kalacak..Fotoğraf çektikten sonra Kadıköy’den Eminönü’ne geçtik..
Yapılacak konferans İstanbul Üniversitesi Beyazıd Kampüsü(Merkez Kampüs) olacaktı.Oraya yakın bir yurt bulduk ve konuşmaya gittik.Adam bizi bodrum katında bir oda gösterdi sadece tek burada boş odamız kaldı dedi.Dedim size kolay gelsin biz bir dolaşalım .. 🙂 O kadar aradık ki artık Aksaray tarafına doğru gitmeye başladık.Birden tarzlar , tipler değişmeye başladı.Her köşe başı adam sayısı artmaya başladı.Otel ve pansiyonlar artış gösterdi.Birkaç pansiyona girdiğimizde bizi zenciler karşılamaya başladı.. Zaten onları görünce arkamı dönüp oradan uzaklaşmaya başladım..Dedim artık buraya kadarmış.IETC macerası kaldığı yerde bitiyor diye ümit bağlarken hiç olmayacak mucize olay gerçekteşti. Bize rehber olan Mehmet arkadaşın arkadaşları bizi ağırladı.Kafamda planım ilk gün eğer kötü geçer, tatmin olmazsak ikinci gün dönüyoruz..Çünkü gerçekten can sıkıcı bir durumdu.İlk akşam Fevzi ve Şükrü adında iki tane altın parçası arkadaşla tanıştık.İlk akşam koyu bir muhabbet oldu.Ama o kadar yorulmuştuk ki biz ilk 1 saatten sonra biz pilot olduk . Ertesi gün 8’de kalkıp üniversitenin yoluna koyulduk..
Devamı : International Education Technology Conferance..
Son Yorumlar..