Bugün Internet Computer Protocol blok zincirini tanıyıp Hello World örneğiyle bu merkeziyetsiz geliştirme ortamına ilk adımımızı...
Bu zamanlar kimin için akıyor?
Kemal İKİZOĞLUHerkese merhaba,
Bu yazımda sizlere zaman ve zaman yönetimimiz hakkında bir içerik hazırladım. Hepimiz gün içerisinde yaşadıklarımıza dair bazen dert yanar, bazen bakış açımızı değiştirmeye çalışırız. Koşullarımızı ve ihtiyaçlarımızı sorgular, bizi iyi hissettirecek alanlarda kalmaya çalışırız. Günün akışında kaldığımız süre içerisinde bazen rüzgarın estiği yön sizi merkezinizden uzaklaştırabilir. Yavaş yavaş her geçen gün hedeflerinizden vazgeçmeye başlarsınız. Zaman sizi istemediğiniz bir noktaya götürdüğünde ise günler çoktan akıp gitmiştir. Boşa geçirilmiş zaman işte tam bir şeylerin farkına vardığınız anda daha da somutlaşıyor. Bu farkındalık zamanı ne kadar uzarsa kayıp o kadar artıyor. Geçen zamanı telafi edebilmek için ya pes edersiniz ya da bedel ödeyerek yetişmeye çalışırsınız.
Zaman kime akıyor?
Zaman içerisinde kendinizi iyi hissettirecek uygulamalara bıraktığınızda, bir planınız olmadığında zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsunuz. Sizi kontrol eden birçok uygulama bulunmakta ve serbest bir zaman dilimi içerisinde rahat ve keyifli zaman geçirebilirsiniz. Uygulamalar sizi daha çok ekrana bağlayan içeriklerle tutmaya çalıştıkça sizde neden ayrılmak isteyesiniz ki?
Zaman hepimiz için işliyor. Fakat geçirilen bu zamanın anlamı ve somut olarak eyleme geçme hali bizler için iki önemli noktayı oluşturuyor. Eyleme geçebiliyor muyuz? Elbette süreci takip etmeye ihtiyacımız var. Olan bitenden haberdar olmamız gerekiyor ama bunun sınırı ne olmalı? 2022 yılında bireylerin günlük ortalama 2 saat 27 dk sosyal ağ platformlarında zaman harcandığını gösteriyor.
Martin Ford’un yazdığı Robotların Yükselişi kitabını okudunuz mu? Eğer okumadıysanız şiddetle tavsiye ediyorum. Kitaptaki her bir başlığın içerisinde yer alan zamanın akışında bizlerle birlikte neler gelişiyor, neler gerçekleşiyor, bunu fark edebilmemiz gerekiyor. Bizlerin zamanımızı öldürmek için tasarlanmış alanlarda vakit geçirdikçe, eş zamanlı olarak yaptığımız vasıflı / vasıfsız işlerin yerini robotlara bırakmanın eşiğinde bir zaman diliminde olduğumuzu ve bu durumun farkındalığını bizlere sorgulatıyor. Siz de bu durumun, bu akışın farkında mısınız?
Çevremizde gördüğümüz hiçbir şey elektronik ve yazılım dünyası kadar hızlı gelişmedi.Bilhassa yazılımların her gün yeni güncellemelerle 7/24 geliştirilebilir durumda olması açıkçası beni çok korkutuyor. Bizler sadece satın alıyoruz. Her şeyi satın almaya çalışıyoruz. Peki madalyonun diğer tarafındaki süreç nasıl işliyor, nasıl bir yapıda çalışıyor hiç merak ediyor musunuz? Siz en son model cihazınızı kullanırken uygulamalar sizden ne gibi izinler istiyor, hangi verilerinizi kullanıyor ve sizin yapacağınız her bir işlemi nasıl öngörüyor?
Peki ne yapalım?
Zamanı durdurun ve bir kendinizi değerlendirin. Siz ne yapıyorsunuz, bu sürecin neresindesiniz? Nereye gitmek istiyorsunuz? Bu zamana kadar kaç kez zamanı durdurup nerede olduğunuzu düşündünüz? Nereye gitmek istediğinizi kendinize net bir şekilde ifade ettiniz? Bu soruları net bir şekilde yanıtlandırın ve kendinizi zamanda kaybetmeye başladığınızda ise bu soruları tekrar kendinize sorun!
Yaz tatilinde becerilerimi geliştirmeye devam ettiğim süreçte Hardvard Üniversitesi CS50x dersini incelerken Patika.dev adresiyle karşılaştım. Belki siz bu adresi daha önceden biliyor olabilirsiniz. Ama ben bilmeyenler için kısaca özet geçmek istiyorum. Web sayfasında içeriklerden yararlanabilmek için kayıt işlemini tamamladıktan sonra site içerisindeki dersleri inceledim. Hangi alanda çalışmak istiyorsanız o alanlar için isminden de belli olacağı üzere patikalar hazırlanmış. Zihninizin dağınık ya da nasıl bir yol haritasını takip edeceğinizi bilmediğiniz noktada patikaları takip ederek belirli noktalara ulaşabiliyorsunuz.
Burada hangi alanı merak ediyorsanız o alanda yer alan içerikleri sizler için hazırlanmış yol haritasında ilerleyerek baştan sona alanı keşfetmeye başlıyorsunuz. Örnek vermek gerekirse siz mobil uygulamalara meraklıysanız mobil uygulama patikalarından birine tıklayıp yazılımları hangi platformda yazılıyor, nasıl hazırlanıyor bunları öğrenebilirsiniz. Size tanıdık gelen patikalardan da başlayabilirsiniz. Önemli olan sizin farkındalığınızı arttırıp bu dünyayı daha anlamlı ve üretken hale getirebilmek! Eğer dilerseniz farkındalığın ötesine geçip kariyerinizi bu noktaya da yönlendirebilirsiniz.
Bootcampler de nedir?
Patika adresinde yer alan patikaları tamamladıkça bootcamplere girmeye hak kazanacak ve firmaların işe alım fırsatları için düzenledikleri bootcampler ile daha iyi bir kariyer yolculuğu inşa edebilirsiniz. Bootcampler düzenleyerek işe alım sürecini başlatmayı ilk kez burada öğrendim. Bu beni çok şaşırtmış, mutlu etmişti. Kim biliyorsa işi o alsın tabiki de!
Ayrıca günümüz Web3 dünyasına merhaba demişken bu dünyayı erkenden keşfedip olanakları yakalayabilmek için Patika.dev, Web3 eğitimi hazırlığına başlamış. Yayınlanan tüm eğitimler de ücretsiz! Sadece öğrenmek ve çabalamak için sizin zamanınızı ayırmanız gerek! Aslında tüm güç ve şans sizin elinizde!
Güçü aldık, şimdi ne olacak?
Robotların Yükselişi kitabında hiç bir şey bilişim dünyası kadar hızlı gelişmediğini sürekli vurgulanan bir nokta. Hayatımızın her alanı da öyle değil mi? Sağımızda solumuzda hep bir elektronik cihaz. Ya bireysel kontrol edilebilir ya da uzaktan kontrol edilebilir. Bu cihazların nasıl çalıştığını, nasıl müdahale edebileceğini bilmek senin en büyük şansın olacak.
Sana doğru koşan bir agresif bir köpekten kaçmak için onu korkutmaya dair her şeyi yapabilirsin. Seçeneklerin tükendiğinde ise kaçmaya başlar, kurtulmaya çalışırsın. Fakat yazılımlar ve elektronik sistemler karşısında kaçmanın ya da ona şiddet uygulayarak alt etmenin bir anlamı olmayacaktır. Ancak onun dilinden anladığın zaman işler yoluna girecektir.
Sonuç Olarak
Bu yazımda parayla zaman satın alınmaya başlandığı bu devirde zamanınızı anlamlı bir şekilde değerlendirmeniz için güzel bir tavsiye paylaştım. Yazı içerisinde herhangi bir sponsorluk çalışması bulunmuyor. Sadece bu kadar emek verilmiş, çaba harcanmış böyle kaynaklar varken neden daha fazla tüketim çılgını haline gelelim?
Yazılımın önü alınamaz şekilde gelişimi ve gelecek dediğimiz zamanın yazılım üzerine inşa edilmesi bunu daha da önemli yapmıyor mu? Aslında tüm cevaplar bizde. Neyi ne kadar kullanmanın sınırı da, nerede vakit geçirmenin tercihi de bizde. Zamanında okuduğum hikaye kitaplarında yazarın vermek istediği mesaj gibi: Çalışan kazanır, elması kızarır. 😉
Kaynak: We are social dijital 2022 report
Son Yorumlar..