Teknoloji ve Hayata dair günceler

Son Yazılar


Kategoriler


Son Yorumlar..


15 Günlük Kayıp Süreç ve Karneler

Kemal İKİZOĞLUKemal İKİZOĞLU

Dönemin son eğitim öğretim haftasından herkese merhaba,

Yoğun geçen bir dönemi daha geride bıraktık. Daha okullar yeni açılmış, döneme daha alışmaya başlamışken şimdi de dönemi bitirmenin hazırlıklarını yapıyorken buldum kendimi. Zaman o arada öyle hızlı akıp gitmiş ki farkına daha yeni yeni varıyorum.

Kendi eğitim öğretim zamanımda her öğretmene not defteri verilirdi. Öyle fikir ve düşüncelerimizi yazabileceğimiz bir defterden bahsetmiyorum. Her öğrenci için yazılı, sözlü ve kanaat notlarını yazabileceği alanları olan önem derecesi yüksek defterlerdi. Asla ortalıkta bırakılmaz, öğrencinin erişemeyeceği, erişebileceği yerde unutulsa bile asla ve asla kurcalanmayacağı bir defterdi. Fakat şimdi o defterlerin yerini dijital sistemler aldı. Ben sınav notlarımı kendi hesaplamalarıma göre toplayıp sonucu bulurken nasıl da heyecanlanırdım. Her geçen yıl biraz daha değişen öğrenci profili ve sistem bizi daha farklı durumlarla karşılaştırıyor. Öğrenciler e-Okul sistemi üzerinden notlarını takip ederken genel ortalamaya bakarak direk yorum yapabiliyor. Hal böyle olunca eski karnelerimiz teker teker elle yazılırken şimdiki karneler yazıcıyla 15 dakikada yazıcıdan basılıp öğretmene veriliyor.

Karneleri alan öğrenci 2 haftalık tatile yelken açıyor. Fakat geçenlerde üzerinde düşünmeye başladığım şöyle de bir durum var. Aralık ayının son haftası öğrenciler yeni yıla giriş için plan yapmaya başlıyorlar. Tabi ailelerin tatil planları çocukların da kendine dair planları derken o hafta öğrenci performansında düşüşler yaşanmaya başlıyor. Öğrenci yılbaşı sonrası birkaç gün daha okula gelip dönem bitesiye kadar bir daha uğramıyor. Halbuki yılbaşı ile karne günü arasında dolu dolu 15 gün var. Bu 15 gün içerisinde birçok şey yapılabilecekken öğrenci “Nasıl olsa dersler bitti karneler verilecek” psikolojisiyle o günleri heba ediyorlar.

Kendi dönemimi anımsıyorum. Ciddi bir disiplin ile temel derslerin dönem sonuna kadar işlendiği, öğretmenlerin son hafta dahi ders içi kanaat notu kullandığı zamanları biliyorum. Dün ile bugün bir değil fakat amaç her ikisinde de aynıysa bu sıkıntıyı çözebilmek gerekir. Eğitim disiplin işidir. Disiplinli ve programlı bir ilerleme sonrası ancak başarıyı elde edebiliriz. İçinde bulunduğumuz bu durumda başarıdan bahsetmek çok güç. Öğrenci öğrendiği bilgileri günlük hayatına aktarabilmelidir. Öğrenci öğrendiğini dersi geçecek şekilde, dönemlik ya da o yıl için öğrenmemelidir. Her ne kadar var olan eğitim felsefeleri, yöntem ve teknikler uygulamada bize çerçeve oluştursa da her okul kendi içerisinde farklı dinamikleri barındırır. Veli ve öğrenci, öğretmen ve idareci profili gibi her biri eğitim öğretim içerisinde disiplin ve programı başarılı bir şekilde uygulayabilmesi konusunda büyük önem taşır. Okullar bulundukları çevrede kendi dinamikleriyle harmanlanıp kendine özgü ruhuyla hedeflerini gerçekleştirebilmelidir.

Eğitim önce ailede başlar, okulda devam eder. Her öğrenci ailenin bir aynası olduğunu unutmamalıdır. Okul bir öğrenciye ne kadar hedefleri kazandırmaya çalışsa da öğrenilenlerin asıl uygulanacağı yer ailedir. Aile eğer çocuğuna destek verip onun için emek verebiliyorsa zaman ayırıp onunla birlikte verimli bir zaman geçirebiliyorsa ancak istenen şeyler o zamandan sonra gerçekleşmeye başlayacaktır. Veli çocuğunu en iyi okula da en iyi kurslara da gönderse çocuğuyla birlikte bir şey yapmadıktan sonra, okuluna güvenip okulla işbirliği yapmadıktan sonra çocuğun sadece ayakları gidip gelecektir.

Zamanı daha iyi değerlendirebilme konusuna tekrar dönelim. Şu sıralar 4 dönem 4 tatil veya Dört Çeyrek Dönem uygulamalarını araştırmaya başladım. Hepimizin yaşadığı 1 ara tatillik eğitim sürecinde durumları görüyoruz. Peki diğer yöntem nedir işe yarıyor mu, araştırmaya başladım. 2 haftalık ara tatil yerine dönem içerisinde serpiştirilmiş tatiller öğrencide nasıl bir etki bırakıyor merak ediyorum. Aile desteğinin yanında çocuğun okul derslerinin uzun bir süreçte veriliyor olmasının başarıdaki etkisi ne olacaktır? Bu konu hakkında deneyimi olan yorum kısmına yazarak bizleri de aydınlatabilir. Bir çözüm olabilir mi, belki küçük bir etkisi olacak belki de büyük..

Özetle: 

Aralık son haftası + yılbaşı tatilinden karne gününe kadar geçecek sürede öğrencinin zihninde uyanan “derslerin nasıl olsa bittiği, zaten boş geçecek, zaten kimse gelmez ki” düşüncesini çevre ve koşullara uygun çözümlerle kırıp 15 günlük süreci çok güzel etkili hale getirebiliriz.

 

Kaynak:
http://www.antemder.org.tr/index.php?goto=galeridetay&item_idx=3

Eğitim ve teknoloji haberlerini, ilginç ve önemli bilgileri, kendimi geliştirdiğim alanlardaki öğrendiğim tecrübelerimi blogumda paylaşıyorum. Öğrenmekten ve paylaşmaktan zevk alıyorum.İnandığım bir şey var ki istisnalar hariç, hiçbir şey imkansız değildir. Mucizeler için zaman gerekir! Bu benim yaşam felsefem.

Yorumlar 0
İlk yorumu yazmak ister misin?