Teknoloji ve Hayata dair günceler

Son Yazılar


Kategoriler


Son Yorumlar..


Konya Beyşehir Yolculuğumdan Notlar

Kemal İKİZOĞLUKemal İKİZOĞLU

Merhaba arkadaşlar..

Üniversite hayatı boyunca edindiğim,bitmesini istemediğim bir çok şey var. Bunların en başında da değerli arkadaşlarım yer alıyor. Hep birlikte oturup bir şeylerle uğraştığımız , acı tatlı günlerimizi paylaşarak geride bıraktığımız, gelecekteki hayallerimizi gerçekleştirebilmek adına birbirimize destek olduğumuz kaliteli arkadaşlarımdan söz ediyorum. Arkadaşlık bambaşka bir şey..

Hayallerimizi gerçekleştirme adına hepimiz mücadele içerisindeyiz. Kimimiz bir an önce hayallerini gerçekleştirebilirken kimimiz için hala zamanın gelmediğini görüyoruz. Çok sevdiğim Orkun Agam hayallerini adım adım gerçekleştirmeye başlamıştı. Önce mesleğini eline almıştı. İçlerinden en zor olanını mesleğini eline alarak başarmıştı. Çok mutlu olmuştuk. Meslek sonrası gelen eş aşamasında da bir görevi daha başarıyla tamamlayabilmek için kollarını sıvamıştı. Dünyanın en güzel tatlı heyecanlarından biridir insan sevdiğiyle birlikte hayatını sonsuza kadar birleştirmesi. Sıra sevdiğiyle dünya evine girmek için tatlı telaşlara başlamak kalmıştı. Hani ” Bekarlık sultanlıktır.” diye bir söz var. Ben kesinlikle inanmıyorum,katılmıyorum. Bu erkeklerin tembelliğinden kaynaklı, sürekli laf işitmemek adına evi sahiplenip bundan sonra laf duymak, kendimi kötü hissetmek istemiyorum için söylendiğini düşünüyorum. Farklı durumlar da olabilir neden olmasın .

Agamın düğünü Konya’nın Beyşehir ilçesinde Ağustos ayında olacaktı. Heyecanlıydım. Ülkemi adım adım keşfetmek,tanımak,güzelliklerini fotoğraflardan ziyade yerinde görebilmeyi istiyordum. Bunu birkaç yıl önce Ömer kardeşimin düğününe giderek Güneydoğu Anadolu için yapmıştım. Oraya giderek çok mutlu olmuştum. Yepyeni değerli insanlarla tanışıp gittiğim gördüğüm yerleri memleketimdeki insanlara anlatmaya başlamıştım. Şimdi ise İç Anadolu Bölgesinde keşiflerime devam edecektim. Hem çok sevdiğim Orkun Agamın düğününü yapacaktık hem de yeni yerler keşfedecektim.

konya edremit

Yolculuk için ilk adım bilet araştırdım. Hangi firma gidiyor,hangi güzergahı kullanıyor diye baktım. Güzergah için aslında tahmin ettiğim Ankara üzerinden gider,sonra da Beyşehir’e uğrar.Bu sayede hem Ankara’yı da , Konya’yı da görmüş olurum demiştim. Ama hep insanın zihninde hayal ettiği” Buradan bir çizgi çekip de dümdüz gittikten sonra oraya varsak nasıl olur? ” demesini yukarıdaki haritada yaşıyoruz. Hava yollarını da tercih edebilirdim ama yeni yerler keşfetmek için her zaman otobüs yolculuğu iyidir.Bir de hep merak ettiğim 5 Şeritli Konya Yolu muhabbetini de gidip yerinden görmek istedim. Bilet için Kamil Koç’u tercih ettim. Çünkü zamanlama açısından en uygun saat o firmada vardı. Otobüs saat 17:05 ‘te Edremit’ten hareket edecek ve yolculuk yolun durumuna göre 13-14 saat sürecekti.Bu bilgileri öğrendikten sonra geriye yolculuk vaktini beklemek kalmıştı.

Vakit geldi ve çattı. Saat 17:00’de otobüse bindim ve araç otogardan hareket etti. Edremit kavşağına geldiğimizde işler biraz karıştı. Düşündüğüm şeyin gerçekleşmesi için bizim Havran yönünde Balıkesir’den devam etmemiz gerekiyordu. Fakat biz İzmir yoluna girmiştik. Ben, kendi bilgimin dışında ne olup ne biteceğini bilmeden maceralı bir yolculuğa çıktığımı fark ettim. Otobüs Ayvalık’ta Tuzla’ya geldiğinde benzinliğe girip 30 dakika ihtiyaç molası verdi. İçimden mırıldanmaya başlamıştım: “Daha yeni bindik,Ankara üzerinden gitmiyor. Üstüne üstlük Ayvalık’ta yarım saat ihtiyaç molası verdi.” Bu yol bitmez dedim. Şoföre Beyşehir’e ne kadar sürede gideriz? diye sorduğumda “Nereye gideceen götürürüm seni bende oraya gidiyorum.” diyordu. Tamam dedim. 🙂

Sıkılmıştım. Düşündüğüm gibi gitmiyordu yolculuğum. Otobüse bindim ve yolculuklarımda fix olan 3 numaralı koltuğuma oturup otobüsün hareket etmesini beklemeye başlamıştım. Derken Konyalı bir teyze önümde oğluyla konuşmaya başlamıştı. Sabah 8 gibi Konya’ya ineceğini duyduğunda ” Aaa oğlanım bana bu bileti almışın ama bu otobüs öğleye varacak haaaaa, niye aldın sormadın bana ?” diyordu. Sesli olmasa da öyle söylemesine gülmüştüm 🙂

Otobüs hareket etti ve illeri,ilçeleri geçmeye başladık. Edremit > Ayvalık> Menemen > İzmir. İzmir’e geldiğimizde Kamil Koç’un belediye otobüsünden farksız gittiğini gördüm.Tuhafıma geldi. Kapı açıkken otobüs perondan perona giriyor, muavin bağırıyordu. İzmir’den çıktık Aydın otoyoluna girdik. İzmir > Torbalı > Ödemiş > Aydın > Nazilli > Kuyucak > Sarayköy ( Burada jeotermal elektrik santrali var) > Denizli > Dazkırı > Dinar oradan Isparta’ya geldik.  Her otogara giriyorduk. Şehirlerin gelişmişlik düzeylerini, nasıl bir yer olduğunu oranın yollarından,binalarından,iş merkezlerinden ve girişinden anlıyorsunuz. Yollar hep bakımdaydı ama öyle kaymak gibi bir asfaltta yoktu. Hala mıcırla kaplı yollar,çukurlar,asfaltın üzerinde kafa yapmış,çıkıntı yapmış yerler vardı. Gecenin geç saatlerinde bir ilden başka bir ile gidiyorduk.

zorlu-enerji-turkiye-jeotermal-enerji-elektrik-uretim-santrali

Isparta’dan sonra Eğirdir’e hareket ettik. Eğirdir Gölü’nü gecenin bu vaktinde hiç göreceğimi düşünmemiştim. Ayrıca Eğirdir’de Dağ Komando Okulunu da merak ediyordum. Hem gündüz hem gece gördüm ki çok etkilendim.

egirdir-dag-komando

Eğirdir Gölü’nün çevresinde belli bir müddet seyrettikten sonra yol sıkıcı bir hale geliyor. Eğirdir’e kadar bir şekilde geliyorsunuz da bundan sonra Beyşehir’e kadar bir köy yolunda gidiyormuşcasına ilerliyorsunuz. Çok merak ettiğim 5 şeritli Konya yolunu göremedim. Fakat 2 şeritli yola bile hasret kaldım. Tek şeritte mıcırlı yolda Beyşehir’e kadar zor geldim. Yarı uyudum,yarı kalktım ve bir an önce yolun bitmesini bekledim. Şu an saat kaç oldu diye aklınıza geldiyse yaklaşık 12 saat geçti. 1-1,5 saatlik daha yolum kalmıştı ki o da bitti. 13,5 saatte Beyşehir’e vardık. Gittiğimiz güzergah ise şu şekilde oldu:

konya-beysehir

Sabah 6:30 gibi gideceğim yere ulaştım. Otobüsten indim. Otobüs Konya’ya gidecekti. Garaja girdim ve beklerken otobüsün hala otogardan çıkmadığını gördüm. Merak edip yanına gittiğimde otobüsün klima kayışının koptuğunu gördüm.Hangi kayış bu kadar sıkıştırma ve aralıksız çalışmaya dayanır ki? Ben o gün otobüse binmiştim. Fakat otobüs nereden,nereye,ne zaman hareket etti de beni aldı bilemeyiz. Şoförler aralıklı olarak uyku-dinlenme için değişiyorlar ama araç aynı araç dinlenmeden yola devam ediyor. Şoför 45 dk. yeniden kayışı takmak için uğraştı. Sonrasında yolculuğa kaldığı yerden devam etmişti.

IMG_4603

Beyşehir küçük,şirin,gelişmeyi bekleyen göz kamaştırıcı bir yer. Beyşehir ile simgeleşmiş görmeden olmayacak tarihi bir taş köprüye sahip.Taş köprüden kısaca bahsedelim :

Konya Ovasını sulamaya yönelik olarak yapılmıştır. Bu konuyla ilgili bilinen ilk proje Kanuni devrinde ortaya konmuştur. Sadrazam Avlonyalı Ferit Paşa 1898’de bu meseleyi gündeme getirir. Anadolu-Bağdat demiryolu inşaat şirketi namına Holzman’ın edütlerine dayanarak Anadolu-Osmanlı Demiryolu Ortaklığına 1907’de ihale edilir. Yapımı da 1908-1914 yılları arasında tamamlanır ve 850000 altına mal olur. Osmanlı Devleti’nin kurduğu ilk sulama projesidir. Köprü aynı zamanda baraj görevi de yapar. Kuzey güney yönünde uzanır, 15 tane gözü vardır. Taş köprü 1997 de taşıt trafiğine kapatılmıştır. Regülatörden Çarşamba Çayına dökülen sular, Konya Ovası’na ulaşır. Kanal vasıtasıyla gölden ortalama 500 milyon m3 su alınmakta olup, bu suyla 70000 hektar arazı sulanmaktadır.

IMG_4616

Yukarıda ve altta görmüş olduğunuz tarihi taş köprünün gece ışıklandırılmış halini sizinle paylaştım. Ben Beyşehir’e gitmeden önce tarihi taş köprünün olduğunu bilmiyordum. Orkun sayesinde bir taş köprünün olduğunu, meşhur olduğunu ve meşhur olmasının sebebini ondan öğrenmiştim.Artık görülmeyi bekleyen bir köprü vardı. Şimdi siz de Beyşehir’deki bu tarihi taş köprüyü biliyorsunuz. Fotoğraflardan,Google Maps yardımıyla birçok farklı kaynaktan nasıl olduğunu görebilirsiniz. Ama köprü yanında yer alan çay bahçesine oturup da o gürül gürül akan mini barajın sesi,serinliği ve görselliği karşısında bir çay içmezseniz nasıl yaşanmış,görülmüş sayalım ki ? Ülkemizdeki hiç olmazsa yaşamaya,görülmeye değer yerleri gezip görüp paylaşmadan nasıl ülkemizi tanıyıp tanıtabiliriz?

IMG_4613

Beyşehir için kısa bir tanıtım filmi hazırlanmış. Drone yardımıyla çekilen görüntüler Beyşehir’in nasıl bir yer olduğu hakkında bilgi verecektir.


Orkun ve Gözde’nin düğünü harika oldu. Çok beğendim. Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine… İnşallah ömür boyu birlikte güzel bir hayat geçirirler. Orada işlerimiz bittikten sonra tekrar geldiğimiz yoldan eve dönüş vakti vardı. Bu yolu keşfetmiştim. Dönüşüm hiç olmazsa Konya üzerinden olsun diye ümitlenmiştim ama bu bir güzergah ve güzergahta değişiklik yapma durumumuz olmadı. Konya’yı görmek nasip değilmiş. Başka sefere kaldı. 14:30 ‘da hareket edecek otobüse bilet aldım. Ve o tek şeritli yollardan Eğirdir’e kadar gelmek yine hiç kolay olmadı. Üstelik gündüz gözüyle görebileceğim halde yine çekilmez bir hal almıştı. Ama kardeşimin düğünü için hepsi değerdi. Tüm yorgunluğum güzel dostum için değerdi. Düğününe katılabildiğim için çok mutluyum. Onları mutlu gördükçe daha da mutlu oluyorum. =) Hayat mutlu oldukça, gülümsedikçe ve mutlu ettikçe daha güzel ve daha yaşanabilir..

Değer katan önemli anlarımızda birlikte olabilmek kadar güzel bir şey yok. İnsan sevdiklerini hep yanında,yakınında görmek ister. Ben hem onlar için Beyşehir’e gitmiştim. Hem de bu güzel anlarında onların yanında olabilmiştim.

Gelecekte kim bilir daha neler göreceğiz? Nerelere gidip yeni yerler keşfedeceğiz. Ülkemiz bunun için çok zengin bir yer. Her anlamda kıymetini bilelim. Ona sahip çıkalım.

Sevgiyle kalın.

Eğitim ve teknoloji haberlerini, ilginç ve önemli bilgileri, kendimi geliştirdiğim alanlardaki öğrendiğim tecrübelerimi blogumda paylaşıyorum. Öğrenmekten ve paylaşmaktan zevk alıyorum.İnandığım bir şey var ki istisnalar hariç, hiçbir şey imkansız değildir. Mucizeler için zaman gerekir! Bu benim yaşam felsefem.

Yorumlar 0
İlk yorumu yazmak ister misin?