Bu değerlendirme yazılarımı yazmaya başladığımda "Bu yılı bitirdik mi şimdi?" sorusunu kendime soruyorum. Henüz bitirmedik ama az...

Yaz Tatili..
Herkesin sabırsızlıkla beklediği, denize, güneşe, kuma doyabilmek..
İstediklerini özgürce ikiletmeden gerçekleştirebilmek..
Bu sene iyi bir tatil yapacağım diye başlayan cümlelerin tatil sonunda tatil işte böyle olur diyebilmek..
Daha okullar kapanmadan şu cümleleri duymaya başlarız: Yaz tatilini nasıl geçirmeli? , Yaz tatilinde neler yapılmalı?, Yaz tatilinde ne yapılırsa verimli geçer, Nelerden uzak durmak gerekir?, Uzmanlardan yaz tatili için öneriler, yaz tatili fırsatları, yaz kursları, yaz okulları, yeni dönem ne zaman başlayacak…
Çocukların ve velilerin gözüyle iki bambaşka dünyaların tatili vardır aslında. Herkes bu durumların farkındadır. Durum biraz da kabullenilmiş sanırım. Çocuğa danışılmaz, ne istediği sorulmaz, ihtiyaçlar gözden geçirilmez. Gidilmesi gereken yerlere gidilir, uzun bir yolculuk sonrası geri dönülür ev temizliği tamamlanır ve evde tv karşısında rahatça vakit öldürmek yapılan en güzel tatildir. Şimdi basitçe çocukların ve ailelerinin gözüyle bir yaz tatilini hayal edelim:
Çocuklar için yaz tatili denildiğinde akla ilk deniz geliyor. Her kim olursa olsun düşündüğümüz şey aynı. 🙂 Özgürce serinlemek ve yazın tadını çıkartmak denize girmek ister. Boş zamanında bir şeyler keşfedip öğrenmek ister. Zihnindeki şemaları genişletmek, düşüncelerini geliştirmek ve merak duygusuyla hareket etmek ister. Yaşamak istediği şeyleri yaşamak ister. Kimi dilekleri sizi güldürebilir kimi dilekleri sizi şaşırtabilir ama arkadaşlarına bahsedeceği güzel anılar yaşamak ister. Yaz tatili bittiğinde gerçekten dinlendim diyebilmek ister. Zihnini dinlendirip düşüncelerini netleştirebilmek ister.
Çocuklarının matematik başarısı atomun ikiye parçalanmasından daha önemlidir. Atom da kim oluyor? Fen bilgisi ne ki? Bilişim zaten bütün gün telefon ellerinde. İnternet hiç kapanmıyor ki. Bir problem olduğunda aç kapa düzelir. Her şey matematik dersini iyileştirmek için. Bu yaz matematiğini düzelt. Ek ders aldıralım. Karnende 4 olan ders seneye 5 olacak! Olacak o kadar! İngilizcen de kötü. Ona da özel kurs ayarladık. Kurslar bittikten sonra bir büyük ziyareti için memlekete gidip tatilimizi de orada yaparız. Geldiğimizde bütün yorgunluğu atarız. Gelsin yeni dönem..
Günümüz eğitim politikaları gereği ilkokuldan itibaren öğrenciler at yarışına hazırlanır gibi test çözmeye, rekabet güdüsüyle yarışmaya başlıyorlar. Gereksiz ve amaçsızca bir kulvara sokulup istemsizce hayat mücadelesinde yerini buldurmaya çalışıyorlar. Daha ne olduğunu anlayamadan karşısına bir sınav geliyor: TEOG! Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş harflerinin kısaltılmasıyla oluşmuş öğrencilerin ilk korku dolu hayatlarına yön verecek sınavı. Ortaöğretim tamamen bu sınava endeksli bir eğitim veriyor. Öğrencilerini bu sınavı kazanıp iyi bir liseye yerleşmek için çalışıyor. Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Bilişim ve Teknolojileri ve Türkçe eğitimine dair pek bir tercih yok. Türkçe, sosyal bilgiler sınavda sorulsa da test mantığıyla hareket ediliyor. Veliler “En iyi liseye yerleşsin fakat dizimizin yanında olsun çocuğumuz, bir de karnesinde matematiği 5 olsun. Yüzü gülsün hayatı kendisi keşfetsin. Öyle yani.” düşüncesinde. Peki iyi lise kriteri nedir? Ya bulunduğunuz yerde iyi okul yoksa? Şu anda her yer anadolu lisesi. Her yer imam hatip lisesi ve meslek lisesi. Bu yarış nedir o zaman? Lise hayatını anlamadan tekrar sınava hazırlan ki o da YGS! Yükseköğretime Geçiş Sınavı! Neyse ki önceden LGS idi. Şimdi ismen çok şey değişmiş olabilir ama sistem hala tıkır tıkır işliyor. YGS artık tek başına yeterli değil. Meslek liselerine has tek sınavla üniversiteye yerleşebilme hakkı vermişlerken şimdilerde o hakkı da aldılar. Yani LYS Lisans Yerleştirme Sınavı’na girmek gerekiyor.Sonra bir üniversite tercihi.. Eğer memur ya da atanıp öğretmen olmak gibi bir hayaliniz de varsa ki zaman ucu açık bir çek gibi..
Üstte belirtiğim paragraf özüyle 11 yılınızı içeriyor. Bu 11 yılda sadece sınavlar mı olacak çocuğunuzun hayatında? En iyi puanı alabilmek için, en iyi karne ve belgeleri getirmek için mi çalışacak yalnızca? Birlikte üzülecek birlikte hazırlanacaksınız. Fakat sonunda ne olduğunu siz de bilemeyeceksiniz? Psikolojik etkilerinden bahsetmiyorum bile.. Şu an her şeyi bırakıp bir düşünün. Siz ne hayal etmiştiniz ne ile karşılaştınız? Olumsuzlukları pozitif yapabilmek için nasıl bir yol izlerdiniz?
Erkek çocuklarının korkulu rüyası. Herkes en az bir kez bu duruma maruz kalmıştır. “Çalışmazsan sanayide bilmem ne abinin yanında git de bir bak bakalım çalışmak neymiş öğren istersen!” diye masum cümleler içinde tehditvari duygular hissetmişinizdir. Bu duyguyu hisseden her kim olursa olsun çalışmaya sıkı sıkıya bağlanır. Sorgulamak istemez. Var olanla yetinmeye çalışır. Belki iyi bir usta olacakken, belki geleceği değiştirecek bir mühendis olacakken çocuğunuzun bu şekilde birçok hayalini de baltaladığınızı hiç düşünmüş müydünüz? Tebrikler, aslan parçanızın hayallerini çok güzel baltaladınız.
Kızınızın yaptıklarına karşılık söyleyeceğiniz “İlk fırsatta seni bir zengine vereyim de sen de kurtul ben de kurtulayım” dediğinizde ya prensesinizin hayallerine ne demeli? Tam da kararını vermiş, kendini toparlamış okumayı heyecanla isterken ya gerçekten zengin koca bulma telaşına girişirse 😀
Atılacak her adımın artık önemi daha büyük. Tercihleriniz daha önemli. Hayat mücadelesine dahil olduğunuzda geçtiğiniz yolları hatırlayacak hatalarınızı göreceksiniz. Belki de pişmanlığınızı ya da hatalarınızı görebiliyorsunuzdur. Hayat karne ve sınavlardan ibaret değil. Orta öğretim sonrası karne diye bir endişeniz olmayacak. İş hayatı, deneyim ve tecrübelerinizden söz etmeye başlayacaksınız.
Öncelikle şunu söylemeliyim. Her şey para değildir. Bunları ekonomik olarak yapabilecek birçok ipucunu internette küçük araştırmalarla bulabilirsiniz. Dünyayı keşfetmek isteyen birçok kişi var. Bunu ben bile istiyorum ve yavaş yavaş gezmeye kendi ülkemden başladım. Seyahat eden insanlar trilyonluk ailelerin çocukları değiller. İstemek yeterli!
Her şey zihindeki düşünceleri toparlamakla başlıyor. Çocuklarınızla birlikte düşünmelisiniz ve öyle karar vermelisiniz.
Bakın şu 26 maddeyi okuduğunuzda bile zihninizde bazı şeylerin değiştiğini, yeni fikirlerin geldiğini göreceksiniz. İşte zihnin düşünceyle ortaya çıkardığı yaratıcılık duygusunu geliştirmek yazı verimli geçirmemizin amacı olmalı. Bu maddelerden en az 5-6 tanesini yaptığınızda verimli geçirdiğinizi hissetmeye başlayacaksınız. Listeye daha da ekleme yapılabilir. Aklınıza gelen fikirleri yoruma yazabilir yazıya destek olabilirsiniz.
Harika bir yaz tatili geçirmeniz dileğiyle..
Son Yorumlar..