Yazı Dizisi 3 : Akşam Çalıştım, Attım Beyne; Beyin Bedava..

Bu yazımızda sizinle altta yer alan maddelendirilmiş durumları inceleyeceğiz.

1.Stres
2.Kaynaklarınız
3.Çalışma Sitiliniz
4.Hedefleriniz
5.Çalışma Temponuz
6.Başarı Yordaması

Çalışmalarımıza bir yandan okul derslerini belli bir çitaya yükselterek , ödevleri ilk günlerden bitirip son güne bırakmamaya gayret göstermişizdir. Bir yandan da dershanemizin programına göre dersleri 2 şer 3 er paralel bir şekilde devam ettirmeye çalışmışızdır. Bu zamana kadar okul ödevlerini hep savsaklayarak , son güne bırakarak , kendimize cazip olan durumlara göre hareket ederek bir yol izlemişizdir. Arkadaşlarımıza yaptırmaya çalışmış , onların üzerine yıkıp en kolay işlerin olduğu yerde bulunmaya çalışmışınızdır. Bunlar güzel ama son sınıfta işler birazcık değişmeye başlayacaktır. Evet , son sınıfta gönüllü bulmak çok zor olacaktır. Çünkü herkes birbirine ödevi , çalışmayı yıkıp sınava çalışmak için zaman ayırmaya çalışacaktır. Göze gelmeyen yerde herkes ilk günden toparlanıp görev paylaşımı yine “herkese az gelsin” mantığıyla çalışacaktır. Hiç olmadığı kadar iş takibi olacak , ödevin bir an önce bitirilmesine ortam oluşturulacaktır. O zamana kadar ortalamasını yüksek tutan varsa bir nebze devam ettirebiliyor ama çoğu kişi ne olursa olsun yeter ki kalmayayım diye düşünebiliyor.
(Örn. Ben) = )

Dönemin başlangıcından itibaren birçok kişi kitapçıları sık sık ziyaret etmeye başlar. Soru bankası bakmaya , denemeler bakmaya , konu anlatımlı özet kitaplar bakmaya başlar. Eğer dershaneye gidiyorsanız ister istemez şunu geçireceksiniz içinizden :

” Bu kişi şu dershaneye gidiyordu. Oradan verilen kitapları çalışmıyor mu ?  O kitaplar ona yeterli gelmiyor mu ?  Onlara yeterli gelmiyorsa bana nasıl yeterli gelebiliyor? Acaba o kitaplarda ne yazıyor?  “

Hele iki üç kez böyle denk geldikten sonra ister istemez içinizden “ Ben çalışmıyor muyum , millet nasıl çalışıyor böyle?” diye söylenmeye başlayacaksınız. Evet eskisi gibi dışarıya pek çıkmadan kitapları kurcalıyorsunuz , internette sosyal ağlarda vaktinizi öldürmüyorsunuz ama problem nedir ? Ben sizinle tanıştırayım.. Hafif düzeyde bir stres altına girmiş bulunmaktasınız. Rahat olunuz, önünüzde yer alan 7 – 8 ay boyunca tüm seviyeleri başarıyla geçeceksiniz.. Stres illa ki olacaktır. Yeterli düzeyde uyarılmışlık başarı için olumlu bir etkendir , bunu asla unutmayın ; ) Stres sizin hep yanınızda olacak. Kendinizi tanıyor ve aklınızdakileri gerçekleştirmeye odaklandıysanız o kadarda fazla etkilenmezsiniz. Başaracağınıza inanın, çalışmalarınızda verdiğiniz emek , azimle çalışmanız sizin aklınızdan hiç çıkmasın. Size ilk zamanlarda verdiğim o sihirli cümleleri aklınıza getirin. Sonrasından da korkmayın.

Hiçbir şey imkansız değildir , mucizeler için zaman gerekir..

Olumlu düşün, olumlu yorumla , olumlu yaşa..

En küçük değişim bile bir başarıdır..

Küçük değişimlerden büyük değişimleri yanında getirir..

Sabretmeyi öğren..

Sen yalnızca kendine bak , başkalarının ne yaptıkları umrunda olmasın..

Kendin ile yarış , başkalarıyla değil..

Hedeflerini küçük adımlarla gerçekleştirmeye çalış..

İşini hiçbir zaman sona bırakma..

Her zaman takip et kendini..

Biliyorum bunu deme.. Bilmiyorsun , farkında değilsin..

Bir yarı dönem boyunca nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Eğitimi aldıkça yavaş yavaş sindirip öğrenmeye başlayacaksınız. Öğrenme hızınıza , ilginize , hevesinize göre değişecek birçok faktörünüzün olduğunu da unutmamalısınız. Birçok deneme sınavı olacaksınız ve burada geçmiş yıllardan giren öğrenciler sizin morallerinizi bozabilir. Çünkü oturmuş bir konu mantıkları var. Sadece test çözerek bilgilerini taze tutmaya çalışıyorlar ve iyi puanlar çıkartabiliyorlar ilk sınavlarda.. Siz yaptığınız araştırmalarla, öğrendiğiniz bilgilerle o zamana kadar bir analiz yapmışsınızdır mutlaka.. Yok ben daha henüz yapmadım diyorsanız da endişelenmeyin.

Elinizde yeterli miktarda kaynak olmalı.. Ne kadar , kaç farklı kaynak olmalı ? Neden farklı kaynaklar olmalı diye sorabilirsiniz. Ben size şöyle bir örnekle izah edeceğim :

Ben A dershanesinde eğitim almaya başlamıştım. Dershanenin bize vermiş olduğu kaynakları görünce gerçekten etkilendim.Konu anlatım kitaplarının içeriği sizi çalışmaya öyle bir çekiyordu , vurgu , tonlamalar öyle iyi hazırlanmış , sizinle konuşurcasına sohbet havasında geçen bir üslubu vardı.Test kitaplarını gördüğümde ilk önce şaşırmıştım. Bizim alışılagelmiş bir konu test kavramına pek rastlamadım. Test kitapları / soru bankaları öncelikle 2 – 3 konu testi barındırıyor , sonrasında genel tekrar testleri ile o konu değil tüm konuların karma 12 – 20 soru sayısı aralığında sorularla bilgini pekiştiriyordu. Bir nevi çözülen her test bir denemede o bölümün sorularını çözmüş gibi kontrol ediyordu. Bunun bir ilerisi ise deneme deneme kontrol bu genel tekrar testlerinden birkaç tık üstte aynı formatta sorulardı. Ben o kitapların birçoğunu bitiremedim. İlk başlarda çözerken farklı bir kaynağa ihtiyaç duydum. Ve 3 farklı yayının da soru bankalarını aldım. Ağırlıklı olarak iki farklı kaynaktan paralel olarak çözüyordum. 

Burada şunu belirtmek istiyorum : Sakın kullandığınız bir kaynakta soruları çözememeye başladığınızda olmuyor diye bırakmayın. Emin olun ki kitap iyi satsın , zor sorular sormuş bunları da bilmelisin dedirtebilmek , zihin karmaşıklığı oluşturmak için hazırlanmış kitaplardı. 2013, 2012 fark etmiyor. Her sene aynı basılan soruların sadece kapak ve sayfa düzeni değişiyor. Sorular aynı bir de yerleri de değiştirilmiş olabilir. 2014 , 2015 yılının soru bankalarını almaktansa 2013 2012 yılının soru bankalarını büyük fiyat farklarıyla alabilirsiniz.Daha fazla kaynağa sahip olabilirsiniz. Dönemin başında internet üzerinde satış yapan kitap siteleri var. Oradan araştırın. Bulduğunuz ucuz kitapları gördüğünüzde illa ki fiyat karşılaştırmaları da yapacaksınız ve o zaman ne dediğimi anlayacaksınız = ) Soru bankası alın , deneme alın , derslere ait deneme şeklinde soru bankası varsa o şekilde alın. Ve senenin başında bu kaynaklarınızı hazırlayın ki sonrasında kitap kalmama durumuna karşı tedarikli olun. 

Her şey tamam. Şimdi sıra Sizde! Verilen dershane eğitiminde ne kadar iyi öğrenebiliyorsunuz ? Kendiniz çalıştığınızda nasıl daha iyi aklınızda kalabiliyor? Her insanın kendine dair bir öğrenme şekli vardır. Kimi insan dinleyerek bir kerette öğrenebilir. Kimisi izleyerek ve duyarak , kimisi yazarak , oyunlarla oynayarak , çevresine anlatarak , günlük hayatta kullanarak , internetten çalışarak, video izleyerek … vb bir şekilde zihni öğrenmeye açacak birçok yol vardır.

Peki Siz nasıl öğrenebiliyorsunuz ?  

Bunu çalışmalarınızın arasında keşfedebilirsiniz. Her birini deneyerek çalışma isteğinizin arttığını , ilginizi toparlayabildiğinizi , başarınızı arttırdığını ve çalışmalarınız sonrasında çalıştığınız konulara hakim olma durumuna göre belirleyebilirsiniz. Duvara notlarınızın özünü asarak , evin farklı odalarına postitler asarak , kodlamalar yaparak , oyun kartları hazırlayarak , konunun kısa özetini kağıda yazarak birçok yol mevcuttur. En güzeli de öğrendiklerinizi bir başkalarına anlatırken bilgininizi bir kez daha pekiştirdiğinizi görmek ve karşınızdaki kişilere anlatarak onların da öğrenmesini sağlamak akılda daha fazla kalıcı oluyor.

Yolunuza başlamadan önce bu yolda genel bir amacınız var öyle değil mi ? Nedir bu amaç ? Kazanmak ! Bölümünüzün kısa bir araştırmasını yapmışsınızdır. Çevrenizden duymuşsunuzdur . Ama siz duyduğunuzla kalmayın araştırın. Bölümünüzün kontenjanı nedir, en son kaç puanla öğrenci almış , nereye atanmış bunu iyi takip edin. İnternette memur olacak kişilerin bilgi paylaşımında bulunduğu yerlere de ara sıra uğramaktan geri kalmayın.

Bir genel hedefiniz var ve sonrasında da özel hedefleriniz.. Özel hedefler nedir ? Sizin çalışmalarınız boyunca çıtanızı her yükselttiğiniz an sizin için bir özel hedef oluyor. Ona ulaşmak istiyorsunuz. O seviyede kalabilmek istiyorsunuz. Bu özel hedefleri de en çok sınavlarda kullanacaksınız. Denemeler yapacaksınız. Ve araya bir zaman koyup 10 net üstünü ya da puanı hedefleyeceksiniz. Her şey Skinner’in küçük adımlar ilkesindeki gibi.. Hedefleriniz ne kadar küçük koyarsanız gerçekleştirmeniz de o kadar kolay olur. Ve kendinize olan inancınız da artar.

Konu çalışmalarınızda bir hedef  koyun ve o hedefi gerçekleştirin. Denemeleriniz için küçük hedeflerle ilerleyin. İstisnai durumlarda olacaktır. Bir gün girdiğiniz denemede 5 puan düştüğünüzü gördüğünüzde sakın korkmayın. İyi çalışmalarınızın sonrasında sadece sizin zorlandığınız bir durum değil herkesin zorlandığı bir durumdur. Denemenin zorlayıcı olduğunu gördüğünüzde sadece burada yapamadığınız soruları anlamaya ve öğrenmeye çalışın. Kendinize denemeleriniz için istatistiğini tutun. Başarınızı izleyin. Küçük hedefleriniz ile başarınızın arttığını gördüğünüzde daha fazla sevineceksiniz  : )

Sizinle birçok dikkatli olmanızı istediğim konuya değindim.Bunların haricinde olan durumları zaten çevrenizde çok göreceksiniz. Bir sonraki yazı dizimizde görüşmek dileğiyle..

Kolay Gelsin.