Teknoloji ve Hayata dair günceler

Youtube’deyiz!


Kategoriler


Son Yorumlar..


Hayat Üniversitesinde siz neredesiniz ?

Kemal İKİZOĞLUKemal İKİZOĞLU

Merhaba arkadaşlar..

Eğitim hayatınız boyunca birçok engellerle karşılaşıyoruz.Ve anasınıfına giden bir çocuğa baktığınızda hayatınızda çektiğiniz eğitim sıkıntıları gözünüzün önüne gelip “keşke hiç büyümeyip böyle kalsan” demişliğimiz olmuştur..Bir çok kişi bu sıkıntıları çekip iyi bir yere gelmiş olan da var,o durumdan çıkamayıp kendi çabalarını farklı yönlerde ilerletmiş olanlarda var..Birçok kişinin hayalinde olan üniversitelerde okumak,hep hayali ile yaşadıklarını yapmak ,bazen de yapamamak.. İşte böyle bir eğitim sorunu ile karşı karşıyayız. Bir yazı okumuştum..Size o yazıyı paylaşıyorum..

   Peki Hayat Üniversitesinde Hangi Bölümdesiniz ?

Üniversite sınavı, her Türk gencinin hayatında aşması gereken önemli bir engel. Bu engeli aşabilenlerinse çoğu istediği bölümü okuyamıyor. Geçtiğimiz pazar günü Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto eden gençler gibi. Tıp fakültesini istediğini ama mühendislik kazandığını söyleyen gençlere Erdoğan, “Ben de istediğim bölümde okuyamadım.” cevabını verdi. Aslında bu, Türkiye‘nin genel bir sorunu. Mehmet Altan’a göre 23 milyon çalışanın yüzde 60’ı mesleksiz.

Geçen hafta istediği bölümde okuyamadığı için kendisini protesto eden üniversite öğrencilerine Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ben de istediğim bölümde okuyamadım. Siyasal okumak istemiştim.” dedi. Aslında bu, sokaktaki birçok insanın sorunu. Hatta iktisat profesörü Mehmet Altan’a göre 23 milyon çalışanın yüzde 60’ı mesleksiz. Ya ne istediğini bilmiyor, kazandığı bölümden sonra pişman oluyor. Ya da istediği bölümün kendisine uygun olmadığını anlıyor ama iş işten geçmiş oluyor. Birçok ünlü sima ve siyasetçi de aynı dertten muzdarip. Eczacıbaşı Holding’in başındaki isim Bülent Eczacıbaşı mesela. Kimya mühendisliği mezunu Eczacıbaşı, özel sohbetlerinde farklı bir bölümde okumuş olmayı istediğini söylüyor.

Sezen Aksu’nun ziraat fakültesinden terk olduğunu biliyor musunuz? Pop müziğin kraliçesi, fen öğretmeni bir anneyle matematik öğretmeni bir babanın kızı olarak ziraat fakültesine girmiş. Ama içindeki müzik aşkı daha ağır basınca ikinci sınıfta bırakmış.

Basketbol yorumcusu Kaan Kural da Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu. Liseyi Robert Koleji’nde okumuş. Sınıf arkadaşları diplomasiyle uğraşırken o basketbol yorumcusu olarak ekranlarda boy gösteriyor. Basketbola ilgisi lise yıllarına dayanıyor. Uluslararası ilişkiler okumasının sebebi ise toplumsal baskıymış. Başarılı bir öğrenci olmanın kriteri tıp, mühendislik veya uluslararası ilişkiler gibi bölümlerde okumaktır ya… Kural, “Hakikaten son derece bilinçsiz bir tercihti. 18 yaşında kendimi bilinçli ve akıllı zannediyordum ama değilmişim.” diyor. Öğrencilik yıllarında dergilere gönderdiği basketbol yazıları sayesinde tutkusundan para kazanmaya başlamış. Annesinin “O kadar okudun yazık değil mi?” demesine rağmen yorumculuğu sürdürüyor.

Üniversite sınavını kazanamayacağı için seramik bölümüne girmiş

“Üniversiteye gireyim de hangi bölüm olursa olsun.” diye düşünenler Beyazıt Öztürk gibi kendisiyle hiç alakası olmayan bir bölümde okuyabiliyor. Beyaz, seramik bölümü mezunu ve üniversite sınavını kazanamayacağını anladığı gün yetenek patlaması yaşamış; “Bizde üniversitede ikinci sınavı kazanamasanız, o gece birdenbire yeteneğiniz ortaya çıkar. Gece sabaha kadar delicesine resim yaparsınız ki yetenek sınavıyla bir yere gireyim diye. Benim resmim iyiydi, 1.700 kişi arasından 1. girdim güzel sanatlar fakültesine. Aslında grafik istiyordum, kazanamam diye seramik yazdım. Seramiği çok sevmedim, bize daha çok klozet, lavabo yaptırdılar. Böyle olunca seramikten soğudum. Heykel için evime minik bir atölye yaptım ama şu ara daha çok akrilik çalışıyorum.” Beyaz, okurken radyoculuğa başlar ve kariyeri bu yönde ilerler.

Yeşilçam’ın ünlü simalarından Tarık Akan, makine mühendisliği mezunu. “Ben kimim?” sorusunu kendisine sorduğu bir dönemde makine mühendisliğini tercih ettiğini söylüyor. Sinema kariyeri, katıldığı sinema oyuncusu yarışmasında aldığı birincilikle başlayan sanatçı, gazetecilik bölümünde de okumuş. Onun dönemindeki birçok film yıldızı çok farklı bölümlerde okumuş. İçlerinden bir tek Ediz Hun, sinema kariyerinin yanında okuduğu bölümde de kariyer yaptı. Biyoloji ve çevre bilimi mezunu Hun, Çevre Bakanlığı müşavirliği ve İstanbul il çevre müdürlüğü de yapmış.

Başka bir bölümde okumuş olmayı isteyenler arasında Türkiye yönetiminde söz sahibi olan isimler de var. Makine mühendisliği mezunu Recai Kutan gibi. Öğrencilik döneminde mühendisliğin teşvik edildiğini söyleyen Kutan da “Başka bir bölümde okumayı isterdim. Fakat o zaman mühendislik kazandım.” diyor. Sadece Kutan değil veterinerlik mezunu merhum Muhsin Yazıcıoğlu da özel sohbetlerinde farklı bir bölüm okumuş olmayı istediğini söylüyordu. Hatta yakın çevresine “Ben baytarım.” esprileri yaparmış. Ama veterinerlerin sorunlarını Meclis’te dile getirmeyi ihmal etmezdi.

Yeniden üniversite okusam bölümden çok, hocalar iyi mi diye bakarım

Araştırmacı-yazar Etyen Mahçupyan, kimya mühendisliği mezunu. Mahçupyan, “Ben iyi bir talebeydim ve de kendiliğinden kolaycı bir yol seçerek mühendisliğe kaydım. Sosyal bilimlere eğilimli olduğumu gösteren hiçbir şey de yoktu. Onu sınama şansına da sahip değildik. Düşünmeden kaderin gereğiymiş gibi benim gibi birçok insan mühendisliği tercih etti.” diyor. Mahçupyan, mühendislik okurken ekonomiye, iş idaresine merak salmış. İşletme okurken de ekonomiye ilgi duymaya başlamış. Ankara Siyasal Bilimler Fakültesinde ekonomi doktorası yaparken de tarih ve felsefeye merak salmış. 1968 kuşağı olan Mahçupyan, yeniden öğrenci olsa hangi bölümü seçeceği sorusuna “Bölümden ziyade, hangi bölümde iyi hocalar var ona bakarım. Ama tarih veya sosyoloji olacaktır.” Şeklinde cevap veriyor.

Fransa modelini uygulayabiliriz

“Keşke herkes istediği yerde okusa” diyen Mahçupyan, gerçekliği ifade ettiği için Başbakan’a hak veriyor. Fransa eğitim modelini örnek veriyor. Burada her öğrenci istediği fakülteye giriyor. İkinci dönemin sonunda belli bir barajı geçemeyenler bırakıyor. Yani hem okuyayım hem de kötü talebe olayım diyemiyorsunuz. İstediğiniz yerde okuyacaksanız iyi talebe olmalısınız. Başarılı öğrenci böylelikle istediği bölümde okuyabiliyor.

İşle meslek arasındaki fark bilinmiyor

Mehmet Altan, bu durumun sosyolojik ve ekonomik bir sorun olduğunu düşünüyor. Türkiye’de insanların meslekle iş arasındaki farkı bilmediğini söylüyor. Altan, “Türkiye’de muazzam bir bilinç eksikliği var. Türkiye’de 23 milyon insan çalışıyor, yüzde 60’ı istediği mesleği yapmıyor. Kimse meslek sahibi olmak istemiyor, zenginliği hedefliyor. Anne babaları mesleksiz, çocukları da kendi eğilimlerini bilmiyor.” Hoca, Sabancı Üniversitesi’nin bu sorunu aşmak için ilk iki yıl öğrenciye bölüm tercih ettirmediğini söylüyor. Fakat YÖK’ün 2009’da yaptığı resmi açıklamayla bu uygulamanın fırsat eşitliğine aykırı bulunduğu söylendi. Çünkü bu sistemle makine mühendisliği bölümünü kazanan bir öğrenci heykeltıraş olarak mezun olabiliyordu. YÖK’ün karşı çıktığı eşit ağırlık puanıyla üniversiteye giren birisinin sayısal bölümü tercih etmesi.

 

Kaynak :  www.egitimhaberim.com/haber/8161-egitim-gundemi-peki-hayat-universitesinde-hangi-bolumdesin.html

Eğitim ve teknoloji haberlerini, ilginç ve önemli bilgileri, kendimi geliştirdiğim alanlardaki öğrendiğim tecrübelerimi blogumda paylaşıyorum. Öğrenmekten ve paylaşmaktan zevk alıyorum.İnandığım bir şey var ki istisnalar hariç, hiçbir şey imkansız değildir. Mucizeler için zaman gerekir! Bu benim yaşam felsefem.

Yorumlar 0
İlk yorumu yazmak ister misin?